Перевод: с французского на турецкий

с турецкого на французский

ince bir söz

См. также в других словарях:

  • kalın incelene kadar ince üzülür — bir hastalık, bir sıkıntı karşısında güçlü gücünden bir parçasını yitirirek zayıflar ama zayıf olan, ölecek duruma gelir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dil — 1. is. 1) Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki... Y. Z. Ortaç 2) Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • biz — 1. zm. 1) Çokluk birinci kişiyi gösteren söz Biz, Türkler, bütün tarihî hayatımızca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz! Atatürk 2) Bazen teklik birinci kişi zamiri ben yerine kullanılan bir söz Biz kendisini aldığımız zaman vücudu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ne ... ne ... — bağ., Far. 1) Birden fazla özne, tümleç veya fiili birlikte inkâr etmek için, bunlardan önce yer alan kelimelerin başlarına getirilen tekrarlamalı bağlaç, hem ... hem ... karşıtı Günlerce ne gördüm ne de bir kimseye sordum. Y. K. Beyatlı 2) Ne… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyi saatte olsunlar — cin ve perilerden söz edilirken kullanılan bir söz Yuvarlak, şen yüzlü, zaman zaman ince ve alaylı ışıldayan bir tanesi iyi saatte olsunlar ile temasta olduğu zaman şaşılaşan kara gözlü, orta yaşlı bir kadın. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kutu — is., Rum. 1) İnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap Enfiyesini, üstü mineli bir kutudan çekerdi. A. Ş. Hisar 2) sf. Bu kabın alabildiği miktarda olan Bir kutu lokum. 3) Elektrik veya telefon tellerinin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üzeri — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı Bunların üzerinden ustalıkla atlayarak gemiye doğru yürüdü. S. F. Abasıyanık 2) Varlık, kimlik Bu sözler, Mebrure nin üzerinde derin ve kuvvetli bir tesir bıraktı. P. Safa 3) Bir şeyin görülen yanı,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hayvan — is., Ar. ḥayvān 1) Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık İnce ruhlu insanlar gibi Atatürk de hayvanları severdi. F. R. Atay 2) sf., mec. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse) 3) hkr. Kızılan bir kimseye… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nazikleşmek — nsz 1) İnce, saygılı bir biçimde davranır olmak 2) Özen gösterilmezse kötüleşebilecek bir duruma girmek ... bahsin nazikleştiği bu sırada bir söz sarf etmiş olmak için... M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zarif — sf., Ar. ẓarīf 1) Çekicilik, biçim, görünüş, durum, konuşma ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen Camilerimizdeki o zarif çizgilerin şiirini bir daha duyacak. O. S. Orhon 2) Beğenilir ve nükteli (dil, konuşma vb.) Zarif bir söz. 3) İnce,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»